
Kur’ân’ın Sihirli Ufku-2
Kur’ân, indiği dönemdeki ilk muhatabları olan hedef kitlenin bütün muarazalarını onların yüzlerine çalmış ve onlardan, benzer muhtevada bir kitap, bir sure, hiç olmazsa bir ayet
Kur’ân, indiği dönemdeki ilk muhatabları olan hedef kitlenin bütün muarazalarını onların yüzlerine çalmış ve onlardan, benzer muhtevada bir kitap, bir sure, hiç olmazsa bir ayet
Sonsuzun, kelime ve harfler dünyasında parıldayan ışığıdır Kur’ân. İns u cinnin duygu, düşünce ve his atlasında melekutun sesi-soluğudur Kur’ân. Gün gelip de O, en müstesna
Hataları itiraf edip pişmanlıkla kıvranmak, fevt edilen sorumlulukları yerine getirerek, yeniden toparlanıp Cenâb-ı Hakk’a yönelmek şeklinde ilk küçük yorumları ile tanıyacağımız tevbe; hakikat ehlince, duyguda,
Hakikî mü’mini kendi derinlikleriyle görebilenler, onda Hakk’ı hatırlar.. onun nefeslerini duyan, İsa Mesih’e uğramış gibi canlanır ve onun gönlünden yükselen sesleri dinleyenler, Beyan Sultanı’nın meclisine ermiş gibi söz şarabıyla mest ü
Tarifler çerçevesinde veya bilim ve marifet nazariyesi açısından iman; “emn ü eman” kökünden türetilmiş, inanmak, güven vaad etmek, başkalarının emniyetini temin etmek.. ya da emin, güvenilir ve sağlam olmak mânâlarına gelen bir kelime. Allah’a inanmak,
Andım yine Seni, her şey yâdımdan silindi, Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi; Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi.. Andım yine Seni her şey yâdımdan silindi.
İnsanoğlu, yeryüzüne ayak bastığı günden beri hep huzur rüyaları görmüş, huzur sayıklamış, huzur arkasından koşmuş ve huzur uğrunda ne kavgalar ne kavgalar vermiştir. Bazen onu, çok
Seni seven her ruh uludur Yâ Resûlallah! Gözü-gönlü onun doludur Yâ Resûlallah! Cemalin pertevinden zerre şevk alan billâh, Kapının ayrılmaz kuludur Yâ Resûlallah! Bekler mi