
Okuma ve Beyin Kimyası
Dijital çağ, okuma şeklimizi değiştirdi. Pew Araştırma Merkezinin bir araştırmasına göre, ortalama bir Amerikalı 40 yıl öncesine göre daha az kitap okuyor ve nüfusun yalnızca
Dijital çağ, okuma şeklimizi değiştirdi. Pew Araştırma Merkezinin bir araştırmasına göre, ortalama bir Amerikalı 40 yıl öncesine göre daha az kitap okuyor ve nüfusun yalnızca
Risale-i Nur Külliyatı’na giriş olarak Tabiat Risalesi’ni 1973 yılında tanımamdan bir müddet sonra, sahası olmadığı hâlde, biyoloji ve jeoloji ile alâkalı bir mevzudaki konferansını, 1975
Sivrisinekle ilgili hastalıklardan dünyada her yıl yaklaşık 800.000 kişi ölmektedir. Kesin bir veri elde etmek mümkün olmasa da Hazreti Âdem’den bu yana 108 milyar insanın
Bilim ve teknoloji geliştikçe önceleri basit gibi gördüğümüz pek çok hadisenin altında tasarım, mimarî ve mühendislik planlarının bulunduğu görülmektedir. Robotik, mekanik ve statik üzerinde çalışan
Hayvanlar âleminin enteresan üyelerinden birisi olan karıncalar, arı ve termitlerin de dâhil olduğu “Sosyal Böcekler”kavramı altında incelenirler. Bir milyondan fazla türün bulunduğu böcekler sınıfı içinde,
Sinir hücrelerinin mükemmelliği ve yaptığı faaliyetler, diğer hücrelerle kıyaslandığında, aralarında bir uçurum olduğu görülmektedir. Evrim teorisyenleri, sinir hücreleri ile diğer hücreler (kemik, kas, kan, bağ
Dünya ve kâinattaki sanatları, varlıklardaki renkleri, desenleri ve mükemmel tasarımı görmemize vesile olan gözlerimiz hakkında binlerce makale yazılmıştır, ama hâlâ tam olarak izah edilemeyen çok
Bir akrabamız vardı, çok içerdi. Evlenince babam onu şöyle ikaz ederdi: “Oğlum, artık evlendin, çoluk çocuk sahibi olacaksın, bırak şu içkiyi.” Ancak o burun kıvırır
Burun denilince aklımıza ilk önce koklama nimeti ve bunun algılanmasına vesile olan, yüzümüzün ortasındaki çıkıntı şeklindeki organ gelir. Hâlbuki koklama işi, burnumuzun vazifelerinden sadece birisidir.
Hayvan davranışlarının esrarlı yönleri, zoologları her zaman meşgul etmiş, buradan çıkaracakları bilgilerin insanlık için faydalı bazı ilhamlara yol açabileceği düşünülmüştür. Ancak insan davranışlarının büyük çoğunluğunun
Risâle-i Nur Külliyatı’nda geçen ve günümüzün ilmî gelişmeleri konusunda önemli bir bakış açısı veren anlayış, her geçen gün yeni bir keşif ile tekrar gündeme gelmektedir.
Biyolojik dünyanın veya daha basit bir tabirle canlılığın devamı için yaratılan maddî sebepleri (elementler, aminoasitler, proteinler vs.) incelediğimizde, bunların kendi kendine veya tesadüfen bir araya