
Ali Bayram Hocamız Mısır’a Gönlünü Açtı, Mısır da Ona Kucağını
2016 yılında, bir eylül akşamı teşrif etti Mısır’a. Bîtap düşmüş ve halsizdi, günlerin uykusuzluğu ve yol yorgunluğu vardı omuzlarında. Birkaç yakınıyla beraber Meriç’ten geçmişler, daha

2016 yılında, bir eylül akşamı teşrif etti Mısır’a. Bîtap düşmüş ve halsizdi, günlerin uykusuzluğu ve yol yorgunluğu vardı omuzlarında. Birkaç yakınıyla beraber Meriç’ten geçmişler, daha

Dünyanın bütün renkleri Sevgi hüzmeleri yayarken gönüllere Bilmem ki nedir bu buruk sızı Damla damla yürek yakan Nedir bu Allah’ım? Yoksa müjdelenen gariplik mi? O

“İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Her kötülüğü yapar, her iyiliği de yaptığı gibi…” Yaşar Kemal. Âdemoğlu hayatta gelgitler yaşar. Kimi zaman debdebe içinde yüzerken kimi

Yırtılmış, gelmez yamaya Hakkım yok bir şey demeye Bindirmişler bir gemiye Batıyor insan hakları Narkoz verip uyutmuşlar Ninni ile büyütmüşler Alkol ile bayıltmışlar Yatıyor insan

Geçmiştik ana yurda Balkan savaşlarında Nice kurban vermiştik Meriç’in sularında Adsız namsız şehitler yatıyordu koynunda Geçti bahar, bitti yaz, şimdi hazan mevsimi Yollardaydı mazlumlar tekrar

Bu akşam, bir babanın daha gözleri doldu Müjdeli haber geldi, bir garip daha doğdu Belli ki ilk çocuğu, geliyor seferinden Gözleri dolu dolu, yutkundu kederinden

Tarifi zor bir yalnızlık içinde; coşkusuz, heyecansız… Gurbette bayram; bilmem kaçıncı bayramım… Bu seferki başka, sessiz ve soluksuz… “Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyorum yeniden Dağ

Şevval ayı gelince, Ramazan’ın ertesi. Bir his gibi pek ince, Duyarım melek sesi. Der bana “Gevşeme sen, Bırakma o iklimi. Nefsini her bir dem yen,

Onu ilk defa 1990 yılında, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Üsküdar’daki Valide Sultan Camii’nde yaptığı “Sonsuz Nur: Efendimiz” (sallahu aleyhi vesellem) konulu vaazında görmüştüm. Kürsüye yakın bir

Şanlı mâzimize eyle bir rüyet Altı asır hep ibret-i âlemler İbret alınmazsa tarihten şayet Her devir hükmünü sürer zalimler Yavuzlar kılıçta olsa da şanlı Kâtip

Nasıl tarif edeyim sensiz geçen hayatı Sen gideli bahçeler çöl oldu babacığım Ne depremler doğurdu vicdanların fay hattı En yakınlarım bile el oldu babacığım Sebep