
Sanal Âlemde Yaşamak Mümkün mü?
Yeryüzü ekranı, harikulade bir intizam içinde, mevcudat silsilesini yansıtıyor. Görüntüler, sesler, gündüzler, geceler ve hızla akıp giden zaman… Bir anda sayısız hayat karesi kayıt altına

Yeryüzü ekranı, harikulade bir intizam içinde, mevcudat silsilesini yansıtıyor. Görüntüler, sesler, gündüzler, geceler ve hızla akıp giden zaman… Bir anda sayısız hayat karesi kayıt altına

“Sen, Sen!..” diye hayaller kurdum yine, Kıpırdanma oldu içte seyrine; Liyakatsizliğe tosladım bu kez, Yelken açamadım daha engine… Ey Rab, Seninçün âh etmeyi öğret!..

2009 yılında, Matematik Öğretmenliği bölümünde okumak için Azerbaycan’a gitmiştim. Daha birinci sınıfta olmama rağmen biraz öğretmenliğe olan ilgim biraz da tecrübe kazanmak için özel bir

Yaşadığımız kâinatı ne kadar biliyoruz? Bu sorunun cevabı, insanın acizliğini ortaya koyar niteliktedir. Maddî mevcudatın yaklaşık milyonda beşine dair malumatımız var. Bu orana; duyu organlarımızın

Mahatma Gandi’nin torunu Ela Gandi, Güney Afrika’nın Durban şehrinde verdiği mülakatta şöyle diyor: “Bugün dünyada konuşan insan çok, ama konuştuklarını hayata geçiren insan sayısı çok

Kanayan gönül yarası firkatinden Senin, Bu derin yaranın dermanı da yine Sensin; Süzülen göz, dökülen yaş hepsi sevdandandır, Teveccüh ediver ki bütün ağrılar dinsin.

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, bir sohbetinde iman hakikatlerinin yıkılmaz kalesi Risale-i Nur hakkında düşüncelerini anlatırken, “Risaleler bir güftedir, bestesinin yapılması gerekir” ifadesiyle mühim bir

Ümidi kaybetmek yok, soluk aldığın süre, Bu meydan aşk meydanı; çilesi, azabı çok. Şeytan ve nefis üfler yenilgiyi ha bire, Sadağında çok vardır onlara çekilen

Kardeşlerim var benim Yalnız değilim Mesafelere rağmen Yanı başımda olan Adımı bilmese de Dertlerimi paylaşan Benimle ağlayan Ve dua eden Kardeşlerim var! Kardeşlerim var