
Aydınlanma Düşmanlığı
Tarih boyunca nice düşünürler, nice bilginler ve ilim insanları gerçeğin izini sürmüş, insanları aydınlatmaya çalışmış, ama ışığa düşman olanların baskı ve zulümlerinden az ya da
Tarih boyunca nice düşünürler, nice bilginler ve ilim insanları gerçeğin izini sürmüş, insanları aydınlatmaya çalışmış, ama ışığa düşman olanların baskı ve zulümlerinden az ya da
Apokaliptik çağın, insanın hayatına dört koldan hücum eden görüntüleri arasında bir yön bulma arzusu, yer yer içimi gıdıklıyor. Zihnimin duvarları, nazarımı kendimce etrafıma çevirdiğim vakit,
Kitaplara yaşandığı için yazılan öyküler olduğu kadar, yaşarken suya okunan derviş hikayeleri var. Mürekkep kitabın sayfalarına dağılmış, isimler birbirine karışmış… İç içe geçmiş denizdeki yosun
Totaliter rejimin mecburi dinlenmeye aldığı veya “nadas zamanı” dediği bir siyasetçiye ait mesaj paylaşımına rastladım sosyal medyada gezinirken. “66 gündür ilk kez gökyüzünü tel örgüsüz
Düşmüşüm her hâlim sana ayandır Gayrıyı ne bilsin bir garip candır Susuzum hasrette vuslatta kandır İbrahim hatırına karşıla beni Yolumuzun kaderidir çiğnenmeden yutulmak; kuyulara atılmaktan
“Eğer ötelere seyahatimizde, herkese birer hatıra götürme fırsatı verilseydi, şüphesiz ben, ilklerinden başlayarak, kampların, o bahar çiçeklerine benzeyen pırıltılı, tılsımlı, hülyalı, mavi hatıralarını alır götürürdüm.”
Gönlüm kırık, ruhum sıkkın bir şekilde Cuma namazını eda etme niyetiyle bir avuç gönül erinin iştirak ettiği bir mekâna gitmiştim. O gün hutbede Hocaefendi’nin yıllar
Bir okyanusun kıyısındaydım geçen hafta. Ucu bucağı görünmeyen kocaman bir su kütlesi. Gözlerimi hafif kısıp bakabildiğim kadar ileri baktım. Dedim ki; bu okyanus değiyor
Thomas Michel (Asya Piskoposlar Birliği Dinler Arası İlişkiler Eski Sekreteri, Chiang Rai, Tayland) Fethullah Gülen, Allah’a adanmış bir ömür süren bu mübarek zat, nihayetinde Yaradan’ına
Bir mutlu son hayali kuruyorum. İnsana, tabiata ve kâinata dair. Sevdiklerimize, sevenlerimize ve ötekilere dair. Dünya, kabir ve ahiret hayatına dair. Hayal sahnemde perdeler, ihtişamlı
Bir Vefa Vardı Aliye Yediveren Bir vefa vardı dilimizde, dinimizde, gelenek ve göreneklerimizde. Zaman olurdu onunla konuşur, onunla yazar, onunla oturur, onunla kalkar ve onunla
Yan hücreden yükselen yanık bir türkü, gece mi gündüz mü bilemediğimiz bu yerde, bize hâlâ yaşadığımızı hissettiriyordu. Sahi, bilir misin penceresizlik nedir? Ben bilmezdim. Koridordan