
İlim ve Araştırma Aşkı
İlim ve araştırma aşkı, ilâhî isimleri, o isimler arkasındaki Zât’ı yakından tanıma, tanıyıp yakınlığına ulaşma ve canlı-cansız karşılaşılan her nesnede O’ndan esintiler duyup hissetme adına
İlim ve araştırma aşkı, ilâhî isimleri, o isimler arkasındaki Zât’ı yakından tanıma, tanıyıp yakınlığına ulaşma ve canlı-cansız karşılaşılan her nesnede O’ndan esintiler duyup hissetme adına
Kalbin solukları harfsiz kelimesizdir ama, biz en tesirli beyanı, en büyüleyici mûsıkîyi de onlardan dinleriz. Henüz dillere düşmemiş, gelip kulaklara ulaşmamış, kalem uçları ve daktilo
Yıllar var ki toplumumuzda sürekli bir düşünce kayması yaşanıyor ve her gün daha da yaygınlaşan bir üslûp bozukluğu bütün duygu ve düşünceleri âdeta esir alıyor.
Ey Merhametlilerin En Merhametlisi! Bu koskoca kâinatları bir kitap gibi önümüze seren Sen; onun esrarını vicdanlarımıza duyuran Sen ve vicdanlarımızı lâhûtî esrarının mevcelenip geldiği iklime
Hikmetin lisan-ı fasîhi o Beyan Sultanı; hiçbir zaman bitip-tükenme bilmeyen o kenz-i ilm-i ilâhînin yanında kendine teveccüh eden pek çok sual, halledilmesi gerekli olan pek
Hakk’ın murad ve kelamına tercüman olma vazifesiyle gönderilmiş bulunan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), aynı zamanda bir söz sultanıydı. Bugüne kadar herkesin derecesine göre ve
Mâbedler zinciri içinde, hükümdarlık remzi olarak koca koca tepeleri hatırlatan pek muhteşemleri olduğu gibi, sıradan insanlara işaret eden orta vüs’attekileri ve ince, zarif hâlleriyle çocuklar
Bizim medeniyetimizin en önemli buudunu mâbed kültürümüz teşkil eder. Bizde mâbedler, bütün çevre ve müştemilâtıyla tamamen kendi medeniyet ve kendi kültürümüzün ürünüdür. Bu mâbedler, o
Varlığın özü, usâresi insan; kâinatların fihristi ve hülâsası da insandır. Mevcudatın merkez noktasını insan tutar; canlı-cansız diğer her nesne ise onun çevresinde iç içe halkalar
Muvahhid mü’min, her şeyden evvel, her şeyden sonra, her şeyin önünde, her şeyin arkasında mutlak Mahbub, mutlak Maksud, mutlak Mâbud olarak Allah’a dilbeste olur; O’nu
Sinelerin düşmanlığa yenik düştüğü, ruhlarda bulantıların yaşandığı, kinin, nefretin bütün bütün azgınlaştığı, herkesin birbirinin kurdu hâline geldiği şu meş’um ve kapkara günlerde bizim, sudan, havadan