Stratejik Düşünme

Stratejik düşünme; bir organizasyonun zayıf ve güçlü noktalarını göz önünde bulundurarak çevredeki fırsat ve tehditleri, değişimin, belirsizliğin ve çalkantıların yoğun olduğu bir ortamda organizasyonun gelecekteki konumunu sezebilmeye ve buna göre kararlar alıp hayata geçirebilmeye vesile olan bir düşünme tarzıdır.

Stratejik düşünme ile ilgili önemli çalışmalar yapan Ingrid Bonn, bu düşünme tarzını üç temel unsurun meydana getirdiğini ileri sürmüştür:

  1. Farklı unsurların birbirleri ile nasıl bir etkileşim hâlinde olduklarını ve bir sorunun çözülmesinin diğer bir soruna etki edip etmediğini sorgulayan sistem düşüncesi.
  2. Geleneksel yaklaşımların araştırıldığı, farklı ihtimallerin hayal edildiği, fikirlerin seçildiği ve geliştirildiği süreç olan yenilikçilik.
  3. Yüksek seviyede belirsizliğin ve sınırlı bilginin söz konusu olduğu durumlarda, sağlıklı stratejiler geliştirilmesinde ve doğru bir yön belirlemesinde yol gösteren bir rehber olan vizyon.[1]

Stratejik düşünme, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ısrarla ve hassasiyetle tavsiye ettiği ve sık sık üzerinde durduğu hususlardan biridir. Muhtelif zamanlarda, konuyu “stratejik akıl”, “düşüncenin enginliği” ve “riyazî düşünce” kavramları ile izah etmiştir.[2]

Muhterem Hocaefendi, “Düşüncenin enginleşmesi” konulu sohbetinde engin düşüncenin tarifini yapmakta ve bu düşüncenin farklı buutlarını şu şekilde sıralamaktadır: “Engin düşünce ufku; araştırma ve hakikat aşkı ile analiz ve sentez yapabilen, ele aldığı meseleleri ilmî blokajlar üzerine oturtabilen insanların düşünce ufkudur.”[3] Engin düşüncenin buutları ise, aşağılık kompleksinden sıyrılmak, isimlerden ziyade sıfatların önemli olduğunu fark etmek, Kitap ve Sünnet kriterleri ile mahrutî bir bakışa sahip olmak (bütüncül bakış/sistem yaklaşımı), güzergâh emniyetine hassasiyet göstermek, yaşadığımız dünyayı doğru okumak, düşünceleri aksiyon hâline getirmek ve ortak akıl ile iş birliği içinde çalışmaktır.[4]

Müzakere

“Eserlerin iyi okunması, orada verilen mesajların bugünkü dünyamız adına ifade ettiği mânâların, yarınki ve öbür günkü hayatımız adına gösterdiği hedeflerin iyi anlaşılması, bizim için nasıl bir dünya resmettiğinin iyi analiz edilmesi de çok önemlidir… Meseleyi sadece çay ve kahve sohbetlerine bağlama eksik bir yaklaşımdır. Önemli olan o eserleri ciddî bir müzakereyle ele almak ve onların geleceğimiz adına gösterdiği hedefleri görebilmektir.”[5]

“Eğer düşünceler aksiyon hâline getirilebilirse, daha rasyonelce kararlar alınabilecektir. Pratik hayatta bir karşılığı olmadıktan sonra ütopya yazarları gibi masa başında, oturulan yerden parlak dünyalar resmetmenin kimseye bir faydası yoktur.”[6]

“Eğer siz sahip olduğunuz değerleri topluma takdim etmenin yanında aleyhinizde çalışan kimselerin güç ve kuvvetini, sizin hakkınızdaki mülâhazalarını göz ardı ederseniz, onlar, sizin elli senelik birikimlerinizi yıkıp geçmek isteyebilirler. Bu açıdan yürüdüğünüz yolda herhangi bir trafik problemi yaşamamak için yol boyu güzergâh emniyeti konusunda hassaslardan hassas davranmanız, ortaya çıkan yeni şartlara göre de güzergâh emniyeti adına alınması gereken tedbirleri yenilemeniz gerekir.”[7]

Riyazî Düşünce

Fethullah Gülen Hocaefendi “riyazî düşünce” hususuna ise şu şekilde dikkat çekmektedir: “Mirasçının yedinci vasfı, riyazî düşüncedir. Bir dönemde Asya’daki ilkler daha sonra da batı, Rönesansını riyazî kanunlarla düşünme sayesinde gerçekleştirdi. Ne var ki, riyazî olmak, matematikle alâkalı şeyleri bilmek değildir; o, matematiğin kanunlarıyla düşünmek, insan düşüncesinden varlığın derinliklerine uzayan yolda sürekli onunla beraber olmaktır.”[8]

Aşk u İştiyak

“Aşk u iştiyak, şecaat ve cesaret gibi duygular devasa problemlerin hâllinde çok önemli olsa da bu ulvî duyguların daha baştan çok ciddi bir mantıkla stratejik bir zemine oturtulması, yerli yerinde kullanılması ve sağlam bir projeye bağlanması gerekir.”[9]

“Meselenin sadece sizin ihlas ve samimiyetinize bağlanması eksik kalır. Eğer siz başkalarının hissiyatlarını doğru okuyamamış, ileride vuku bulacak bir kısım hâdiseleri öngörememiş iseniz, birilerinin başlarından aşağıya iyilik ve lütuflar yağdırsanız bile, yaptığınız bu iyilikler onlarda beklediğiniz karşılığı bulmayıp size karşı antipatiye sebep olabilir.”[10]

Planlama ve Faaliyet

Hocaefendi, stratejik düşünme ile planlama ve faaliyet arasındaki ilişkiyi de şu şekilde ifade etmektedir: “Her mümin, düşünce kuruluşlarında, strateji merkezlerinde çalışan uzmanlar gibi hareket etmelidir. Başta kendisinin ve ailesinin hayatını, sonrasında da içinde bulunduğu heyet-i âliye içerisinde nasıl bir vazife eda edeceğini çok iyi planlamalıdır. Allah’ın kendisine ihsan ettiği aklı, mantığı, muhakemeyi çok iyi işletmelidir. İleriye yönelik planları, projeleri olmalıdır. Sürekli topluma ve insanlığa faydalı olacak bir şeyler üretmelidir. Kısaca her daim faaliyet içerisinde olmalıdır. Aksi takdirde işlemeyen aletler gibi paslanır, küflenir ve işe yaramaz hâle gelir.”[11]

Aksiyon

Bir konu hakkında geliştirilen fikirler ve öneriler, strateji ve aksiyona nasıl dönüştürülür? Stratejik düşünmenin ve strateji geliştirmenin, mahrutî bakışın sonucu olduğuna dikkat çekmiştik. Bütüncül bakış ile sadece organizasyonun kendisine değil dış dünyaya da bakmak şarttır. Bunun için çevrenin iyi bir analizi ile işe başlanılabilir. Ayrıca strateji geliştirmek ve uygulamak için uygun bir kültür zemini gerekir. Zemininin sağlam olması ya da kültür ortamının güçlü olması, geliştirilecek stratejilerin daha kolay ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlar. Aksi taktirde ortaya atılan maksatlar hayalden öte gitmez.

İkinci olarak, belirlenen maksada ulaşmak için bir durum değerlendirmesi yapılabilir. Mevcut durumdan önce buraya nasıl gelindiğinin farkında olmak önemlidir. Yani “Neredeydik ve şimdi neredeyiz?” soruları cevaplandırılabilir.

Üçüncü olarak, maksada ulaşmak için iç yapımızda bize avantaj sağlayacak, güç verecek özelliklerimiz ile güçlendirilmesi gereken zayıf yönlerimizin de tespit edilmesinde fayda vardır. (SWOT analizi).

Daha sonraki safhalarda, ortak akıl ile vizyon belirlenip bu vizyonun nasıl gerçekleştirileceğine dair fikirler geliştirilebilir.

  1. Maksatlar: En başta maksatların ortaya konması gereklidir. Maksat; bir organizasyonun gerçekleştirmek istediği durumu ifade eder. Organizasyonların birden fazla maksadı olabilir.

  1. Hedefler: Her bir maksada ulaşmak için bir ya da daha fazla hedef belirlenir. Hedefler, stratejik maksatların gerçekleştirilebilmesi için ortaya konulan özel ve ölçülebilir alt maksatlardır. Maksatların aksine, hedefler rakamlarla ifade edilirler ve daha kısa vadeyi kapsarlar.

  1. Stratejiler: Hedefler belirlendikten sonra, kısa vadede bu hedefleri gerçekleştirmeye, uzun vadede ise maksatlara ulaşmaya hizmet edecek stratejiler belirlenir. Bir hedef için birden fazla strateji geliştirilebilir. Stratejiler çok seçenekli yöntem ve yaklaşımlardır.

    4.  Taktikler: Taktikler, kuruluşların stratejik bir plan yürütmesine imkân tanıyan odaklanmış girişimler, projeler veya programlardır.

  1. Aksiyonlar: Strateji geliştirmenin son aşaması, düşüncelerin aksiyona dönüştürülmesidir. Bu safhada, yapılacak işlerin takvimi ve gerekli olan insan kaynağı ve malî kaynaklar planlanır.

Planlama, uygulama, kontrol etme ve gözden geçirme safhaları, salih bir daire şeklinde fonksiyon eda eder. Nitekim Hocaefendi de bu hususa şu şekilde dikkat çeker: “Başlangıçta temel disiplinlere bağlılık içinde ve icmalî bir planla yola çıkılacak, daha sonra yol alırken karşılaşılan problemleri çözme mevzuunda akıl ve düşünceye başvurulacak ve nerede nasıl hareket edilmesi gerektiği mevzuunda daha tafsilatlı planlar ortaya çıkacak, bu planların uygulamaya konması esnasında akıl ve kolektif şuur düşünmeye devam edecek, derken bu bir salih daireye dönüşecek, düşünce aksiyonu, aksiyon da düşünceyi besleyerek istenen hedefe ulaşılacaktır.”[12]

Dipnotlar

[1] Ingrid Bonn, “Developing strategic thinking as a core competency”, Management Decision, 2001, 39/1, s. 63–71; M. Çiçek ve A. Naktiyok, “Stratejik Düşünmenin Belirleyicileri Olarak Eleştirel ve Yaratıcı Düşünme”, Uluslararası İşletme ve Yönetim Dergisi, 2013, Cilt:1, Sayı:1, s. 39–61.

[2] M. Fethullah Gülen, “Aşk, Cesaret ve Stratejik Akıl”, 23 Ağustos 2015, herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-ask-cesaret-ve-stratejik-akil/; M. Fethullah Gülen, “Düşüncenin Enginleşmesi”, 22 Kasım 2015, herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-dusuncenin-enginlesmesi/; M. Fethullah Gülen, Ruhumuzun Heykelini Dikerken-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 48.

[3] M. Fethullah Gülen, “Düşüncenin Enginleşmesi”, 22 Kasım 2015, herkul.org/kirik-testi/kirik-testi-dusuncenin-enginlesmesi/

[4] A.g.e.

[5] A.g.e.

[6] A.g.e.

[7] M. Fethullah Gülen, Yolun Kaderi (Kırık Testi-15), İstanbul: Nil Yayınları, 2016, s. 150.

[8] M. Fethullah Gülen, Ruhumuzun Heykelini Dikerken-1, İstanbul: Nil Yayınları, 2011, s. 48.

[9] M. Fethullah Gülen, Yolun Kaderi (Kırık Testi-15), İstanbul: Nil Yayınları, 2016, s. 252.

[10] M. Fethullah Gülen, “Makul ve Dengeli Hareket”, 4 Eylül 2023, herkul.org/kirik-testi/makul-ve-dengeli-hareket/

[11] M. Fethullah Gülen, İstikamet Çizgisi (Kırık Testi-17), New Jersey: Süreyya Yayınları, 2020, s. 203.

[12] M. Fethullah Gülen, “Makul ve Dengeli Hareket”, 4 Eylül 2023, herkul.org/kirik-testi/makul-ve-dengeli-hareket/

Bu yazıyı paylaş