Pencere

Bir pencerem vardı, babama yakın
O arkada otururdu, ben pencerede
Gökyüzüne bakıyordu pencerem
Ve babam arkada oturuyordu, bana yakın

Pencere demirlerine sarılırdım sıkıca
Yağmur vakti sema, rüzgâra hele bir bakın
Uçuştururdu saçlarımı uzaklara
Gökyüzüne bakar, içimi seyrederdim
Ve babam arkada otururdu, perdenin arkasında

Ne yaptığımdan haberi var mıydı?
Gökyüzüne bakardım, siyahtı,
Renk değiştirirdi yavaşça
Yağmuru dinlerdim, ıslaktı saçlarım
Rüzgâr tenime işlerdi
Duygu yüklü gözler ile bir bakış
Ve babam arkamda otururdu, bana yakın

Bir müzik dilimde, belki bir dua
Rüzgâr eşlik ediyor
Yağmur yakarışta
Penceremde oturuyorum usulca
Hüzünlü, umutlu, belki mutlu
Kelimeler yetmez bunu anlatmaya
Ve babam arkamda otururdu, bana yakın

Huzur bulurdum onunla
Perdenin arkasında dahi olsa
Biraz soğuktu, üşümüştüm, titrerdim
Saçlarım ıslanmış, bir başak olmuştum oysa
Perdeler uçuşurdu saçlarımda
Ve babam arkamda otururdu usulca

Bir pencerem vardı, babama yakın
Parmaklıklardan uzattığım bacaklarım
Otururdum babama yakın
Rüzgâr okşar, ürperir, üşürdüm
Sahi, ay neredeydi, görememiştim
Aydınlatmamıştı hüzünlü yığınlarımı
Mutlu muydum, yoksa kederli mi?
Ve babam arkamda otururdu, öylece bana yakın

Kaybettiğim bir şiir defterim vardı
İçine yazdığım çocukluğum
Pencereme saklamıştım en nadideleri
Rüzgâra okuyacak, yağmura eşlik edecektim
Pencereme oturacaktım, babama yakın
Perdenin arkasında,
Ve babam arkamda oturacaktı, bana yakın…

Bu yazıyı paylaş