Âsiye Annem

İsyan ahlâkının mütecessid hâli

İsmiyle müsemmâ Âsiye annem

 

Alâyışlı melâbis içinde çalım atarak

Firavunun yanı sıra yürür Âsiye Annem

 

Mâmeleki dillere destan şöhret-i Fir’avn

Amma terk-i dünyanın kutbudur Âsiye Annem

 

Bunca varlık, bunca ihtişam, alayiş

Vartan olmamış cây-ı hayret Âsiye Annem

 

Heyhat, sen gibi irade kahramanı yoktur

İrade kahramanı Sultanım Âsiye Annem

 

Erâcif-i dünyayı besâtin-i cinâna değişmez

Valide-i gureba-i ehl-i cinân Âsiye Annem

 

İsyan ahlâkının mütecessid hâli

İsmiyle müsemmâ Âsiye Annem

 

Korkuyla nehre bırakılan o kutlu bebeğe

Anne seçilen mustafî kadın Âsiye Annem

 

Gönlüne Mûsâ as için vüd va’z olunan

Bir fer-i ferîde devlerin anası Âsiye Anam

 

Rikkati firavunları şefkate bürütür

Düşmanına baba yapar Âsiye Annem

 

Rakîk kalbi fir’avunların dahî inadını kırar

Şefkati aşkın gönlü taşkın Âsiye Annem

 

Şefkatli kollarında bize de yer ver

Annelerin Annesi Âsiye Annem

 

Devâsa Kâmet-i Bâlâ’ya ‘Suyun Çocuğu’

Mana-yı ismine Mûsâ koyar Âsiye Annem

 

Görür görmez o nur anaforu çehresine

Gönlü eriyip giden basiretli Âsiye Annem

 

Lütfeyle biz de sizi dünya gözüyle görelim

Sana kalbim düştü aladan Âsiye Annem

 

“Erbau nisâin fi’l-ard” müjdesiyle Hudâ’dan

Mübarek başına taç giydirilen Âsiye Annem

 

Dehşetli kehanete rağmen evladı ola

Eti kemiği siper Ümmü Musa Âsiye Annem

 

Kucağında yed-i beyzâsı Hakkâ şahit

Mûsâ’ya daye ve hâmi Âsiye Annem

 

Mü’mineyni âl-i Fir’avn’dan, çerağı ışıldar

Sûre-i Mü’min’de mü’mine bacı Âsiye Annem

 

Kelâmullahta zâlim Fir’avnın mü’min karısı

Diye darb-ı mesel olan Âsiye Annem

 

Kadınlardan kemale ulaşanlar Firavun’un karısı

Asiye ve İmran kızı Meryem diye menşûr Âsiye Annem

 

Asla ubûdetsiz geçmez hiçbir ânı seyyâlen

Gizlice O’na döner kutbu ahfa Âsiye Annem

 

İmanına bedel kızgın çöller, gövde kumlara gömülü

Caydıramazlar kat’a âbide muvahhid Âsiye Annem

 

Ayağının altına zerrecik bir toz olabilmek

İki cihanda en büyük dileğim Âsiye Annem

 

Hunharca pürcüret sana reva görülen

Bunca mezâlime nasıl dayandın Âsiye Annem

 

Mukaddes bedenine bir sütre de

Ben olaydım, sana kıyamam Âsiye Anam

 

Olaydım da tarihe bir bend de ben düşeydim

Evvelden beri buydu dileğim Âsiye Annem

 

Şimdi bize de bir fırsat düştü Haktan

Nasıl lakayd kalayım Âsiye Annem

 

Hak’tan dönsün diye bir damla su verilmedi

Mazlumların Sâhibi Hakk’a mühürlü Âsiye Annem

 

Hayret ki kervanlar doyuran onca servet içre

Bir lokma kuru ekmek nasibin olmadı Âsiye Annem

 

Haktan dönsün diye başında dolaşan

Leş kargalarına hiç aldırmaz başı dik Asiye Annem

 

Zalimin kabaran göğsüne kibirli yüzüne

Tarihe ibret bir bakış çakar Âsiye Annem

 

Meş’um işkence günlerinde zalimin hayâsız

Yüzüne tüküre Hakk’a mühürlü Âsiye Annem

 

Rabbim Allah diyene niçin bu reva görülür

Yegâne er oğlu er mümine bacı olan Âsiye Annem

 

Dünyalık mâmelek makam alıkoyamaz

Hak içine kilitli, hakkın hatırı namusu, Âsiye Annem

 

 

Hakkın bedelini mukaddes bedenine

Yukarıdan inen kaya ile öder Âsiye Annem

 

Şehadet şerbeti içti istikameti uğruna

Sevdasının bedelini ağır öder Âsiye Annem

 

Mesleğinde yürüyen bir avuç gurebânı

Unutma hengâm-ı mahşerde Âsiye Annem

 

Yed u ekdâmın vechimize sürüp

Olalım ebyâz-ı vucûhtan Âsiye Annem

 

Bir tenezzül buyur fermânımıza

İcâbet eyle şefkatli Âsiye Annem

 

Eyle ki dünyamızı feda edip ahirete

Satın alabilelim sen gibi Âsiye Annem

 

Hakkı haykıran dillerin kara zindanlara bedel

Maiyetinizle teselli olalım Âsiye Annem!

 

Evlatlıktan reddeden fâni vâlideyne bedel

Bâkî cennet anamız Sen ol Âsiye Annem

 

Rûz-i mahşerde bir işmârın “Sen de gel” diye

Çağırışın yegâne umudumuz Âsiye Annem

 

Ezvâc-ı tâhirâttan olma tacı Hak’tan giydirile

Ümmehatül müminînden Âsiye Annem

 

Dünyaya bedel âhireti satın alan ibret vesile

Dünya müşterisinin gâfil kafasına tokmak Âsiye annem

 

Değersiz sönük cam parçalarına karşı

Kıymetbâhâ elmasları alan Âsiye Annem

 

Yâ şefîul gurebâ! Şefaat kıl ki dileklerimize

Gerçek olsun! Tesellimiz siz olun Âsiye Annem

 

Olun ki rûz-u mahşerde kederli kollarımızı

Mübarek boynunuza dolayalım Âsiye Annem

 

Dolayalım ki taşan gam yükümüzü

Rikkatli kollarınıza bırakalım Âsiye Annem

 

Elif gibi dimdik duruşun sinemi taşırır

Göz seli boğar bizi Âsiye Annem

 

Ruhu sıkılır şirk taşları içre, meâliye müştak

İbresi dâim tevhîde kilitli Âsiye Annem

 

Kalb ve ruh ufkunun sultanı

Ehl-i kalbin ilhamı Asiye Annem

 

İki cihanda da başı dimdik!

Bâtıla âsi isyan ahlakıyla mütehallık Âsiye Annem

 

 

 

 

Bu yazıyı paylaş