
İnsanın Vazifesi
Yeryüzü, insanları hayrete düşürecek kadar çok sayıda ve farklı canlılarla dolu. Bilhassa bahar mevsiminde, nokta kadar küçük, harika uzuvlarla mücehhez zîhayat varlıklar görüyoruz. Allah, bütün

Yeryüzü, insanları hayrete düşürecek kadar çok sayıda ve farklı canlılarla dolu. Bilhassa bahar mevsiminde, nokta kadar küçük, harika uzuvlarla mücehhez zîhayat varlıklar görüyoruz. Allah, bütün

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtü vesselâm) hayatı, ahlakı, hal, hareket ve hamleleri, her hususta müminler için zengin bir hayır, hikmet ve hakikat hazinesidir. O’nun vahyin rehberliğinde, ihsan

Vücudumuzu bir elbise gibi çepeçevre saran derimiz, bir yandan dış dünyadan gelen olumsuz tesirler için bir bariyer oluşturan diğer yandan da vücudumuzun hayatî fonksiyonlarının devamında

Kâinattaki her şey, yaratılış ve tağyir kanunu gereği, mütemadiyen bir değişim periyodu izler. Tekvinî kanunlar gereği bütün canlılar doğar, büyür, gelişir; mevsimlere, zamana ve mekâna

Bir aşk sal içe, gönül bend olsun o kemende!.. Esîr-i aşkın olsun ilelebet bu bende!.. Virdiyle, evrâdıyla hep Seni anıp dursun; Duygularında, düşüncelerinde, gönlünde.

Sohbet; Cenâb-ı Hakk’a yönlendiren yararlı konuşmalarda bulunma, söz ve düşünce ile başkalarının ufkunu açma, bir insanın kendisine karşı duyulan hüsnüzannı, gönülleri sonsuza yönlendirmede bir kredi

Bilim insanları iklim değişikliğine karşı en etkili önlemin ormanlaştırma olduğunu vurguluyor. Ormanların çoğalması, karbondioksit salınımlarının tesirini üçte iki oranında azaltabilir. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin

Objeler dünyasında, hadiselerin bağrında, varlık ve kâinatın özünde, insanın derununda saklı hakikatlere nasıl ulaşılır, bu hakikatler hangi yollarla, nasıl ifşa edilir soruları her zaman merak

İnsan, Allah (celle celâluhu) tarafından kendisine bahşedilen kabiliyet nüveleriyle dünyaya gelir. Bunları geliştirmek veya söndürerek iş göremez hale getirmek insana kalmıştır. “Bozuk irsî mirasa, maruz

Sun şerbet-i la’lini ki sermestin olayım, Girmesin sevda-yı ağyâr asla bu gönlüme; Ebedü’l-âbâd meftun-i cemâlin kalayım, Gölge etmesin kimse Sen gibi emelime… Çok kez

Göz nurun evladını çaha saldın Yakub gibi Ah edip gecelerde oda yandın Yakub gibi Vermez idin sana kalsa göz nurun nadanlara Takdire inkıyad yoluna

Karlı bir sabahta dışarı adım attığımızda, büyülenmiş gibi hissederiz. Kar taneleri uçsuz bucaksız gökyüzünde dönerek yere düşmekte ve her tarafı bir battaniye gibi kaplamaktadır. Bir