Ümit ve İnkisar

 

Unuttuk kendimizi, her şeyin zevki de gitti,

Hazan esti, tatlı hülyalarımızı eritti;

Ümidimiz teveccühe bağlı, bunda şüphe yok,

Bilinmez, o “Erhamür’r-Râhimîn” ne murat etti!..

 

Sırada hoş bir tecellî olabilir, bekle, gül!..

O tecellinin esbabı ise bir duru gönül;

Nezih gönüllere nazar eder edince Rahman,

Bir sağanağa dönüşür, boşalır gürül gürül.

 

Canlanır ölüler yeniden inayet elinde,

Bin bir nağme duyulur sinelerin her telinde;

Güler ve raks eder çemenler en nazik dillerle,

Bahar türküleri duyulur güllerin dilinde.

 

Bedbince bakana ayda hüsûf, her taraf ıssız,

Ölgünce tavır alır güneş ve gökteki yıldız

Ve bu karanlık dünyada hep sam yelleri eser,

Karamsar hisseder kendini daim yapayalnız…

 

Sarar bütün duygularını kahreden bir hüzün,

Onlar için bu nokta tam bittiği yerdir sözün;

Her an yutkunur dururlar iç içe kederlerle,

Ve görür o görmezler görülenleri gündüzün.

 

Rabbimiz!.. Kılıver bizleri her zaman ümitvar!..

Duygularımızda tülleniversin bir nevbahar;

Silinip gitsin önümüzdeki tüm handikaplar

Aşılıversin aşılmaz görülen ulu dağlar…

***

 

Bu yazıyı paylaş