
Kırık Aynalar
Gözyaşların süzülünce ansızınDöküldü damla damla ruhundaki acılarınThis content is restricted. Please subscribe or log in to access full content.Tüm içeriği görmek için lütfen giriş yapınız

Gözyaşların süzülünce ansızınDöküldü damla damla ruhundaki acılarınThis content is restricted. Please subscribe or log in to access full content.Tüm içeriği görmek için lütfen giriş yapınız

Doğum öncesi gibi Sancılıydı yerler gökler Her yer karanlık, sessiz Kalpler ölgün, insanlar yorgun Zaman, korkunç vadilerde çaresiz Mekân, dertlerin kıskacında durgun Kalplerde binbir korku

Nice zamandır bayramı bekler olduk Beklerken, güller çiçekler gibi solduk Mevsim kış gibi görünse de üzülme Ramazanda bahar neşvesiyle dolduk Mazlumların mağdurların boynu bükük Bükük

Şırıl şırıl akan ırmağın kenarında Seyrederken ışıl ışıl yıldızları Aşka dönen karanlığın bağrında Mest ederdi ruhları efsunlu yaldızları Göz göze gelir sohbete dalardık Sevgi dökülürdü

Büyük bir metropolde yaşıyordu. Arada bir görüşüyorduk. Birlikte geçirdiğimiz zaman dilimleri berekete vesile oluyordu. Hayatın çemberinden geçmiş, ticaretin zirvelerinde dolaşan, felsefeyi seven, hikmetli sözlerden etkilenen

Gurbetler deryası ruhumun hâli Bir adım atmaya yoktur mecali Bulmak kolay değil renkte kemâli Kolay mı dokumak aşk gergefini Bir adım atmaya yoktur mecali

Hayatımız sırlı bir yolculuğa benzer. Yolun kendine göre zorlukları vardır, ama yolda olmak güzeldir. Yolculuk, keşfin kapılarını açar; ufka kapı aralar. Bazen yolculuk öze dönüştür;

Izdırabın yoksa gecelerde Yangından haberin yok demek İstiğfarın yoksa seherlerde Günahlardan bîhabersin demek Gel vazgeç bu fâni hülyalardan Ötelere yelken açmaya bak Sana bir mesaj

Ramazanın son günleriydi. İftar davetine gelenler sohbet ederken ev sahibi de masadaki eksikleri tamamlamak için mutfakla salon arasında mekik dokuyordu. Masa, salonun yola bakan tarafına