
Gözlerimizin nuru kalbimizin süruru Gönüllerin sultanı insanlığın gururu Sen varlık âleminin yaratılan ilk nuru Gidişin hicran oldu dönüşün olsun bahar Ahlakın Kur’ân idi ilahi nuru

Vicdanları dupduru, meşale ellerinde Yürüdüler yolları usanmadan, bıkmadan Sıra sıra buzullar, bozkırlar önlerinde Kadın erkek gittiler korkuya kapılmadan Yeni bir destan için ilk adımı attılar

Bereketlensin ömrüm gün, dakika, saniye Sonsuza giden yollar açılsın bu fâniye Son fasılda yüreğim hep Seni diye diye Yürüt beni Allah’ım rızana adım adım

Tazeler ümidini her yeni gün başlarken Bulutlar rahmet olup üzerine damlarken Hüzün kaplar Meriç’i geceyi ağırlarken Taşır yolcularını her gün yaban ellere Şahit olur suyunu

Her günüm sanki son gün, yaklaşırım ölüme Dağ gibi günahları sığdırdım ben ömrüme Ağyarı yerleştirdim “meclâ-yı Hak” gönlüme Rahmeti hecelerim huzuruna gelirken Bir tutam ümidim

İmanı, aksiyonu at başı gidiyordu Kimseden çekinmiyor, tereddüt etmiyordu Şöhret peşinde koşan katiller, haramiler Çukur kazıp kızları diri diri gömenler İntikam hisleriyle oturup kalkanlardan Altın

Dağlarıma kar yağdı, fırtınalar kopuyor Kaldı yurtsuz yuvasız hatıralar üşüyor Kaderden hissemize hasret, hicran düşüyor İnsanlar huzur bulsun garip kalan ülkemde Açsın güller çiçekler şimdi

Yayla gibi yüreğiyle Bükülmeyen bileğiyle Lebaleb dolu sevgiyle Beklediğimiz kahraman Fani olmuş sevdasında Yatar kalkar hep aklında Yer almış hakkın safında Özlediğimiz kahraman Mütevazı, başı

Semtine sokulduk el ele verdik Beyanları burhanlarla besledik İlimle ve irfanla zenginleştik Bizi sarıp sarmaladı dinimiz Zihnimizde yaşatır med-cezirler Kazandırır bize sonsuz ecirler Gönüllerimizde eser