İslâm Dünyası
İslâm dünyası, var olduğu günden bu yana, tarihin hemen hiçbir döneminde, şu andaki hâl-i pürmelâli ölçüsünde bir tâli’sizlik yaşamamış ve bilebildiğim kadarıyla, bu seviyede asla
İslâm dünyası, var olduğu günden bu yana, tarihin hemen hiçbir döneminde, şu andaki hâl-i pürmelâli ölçüsünde bir tâli’sizlik yaşamamış ve bilebildiğim kadarıyla, bu seviyede asla
Doksanlı yıllardan itibaren yurt dışına çıkışların sebebini izah eden iki kelime, temsil ve Türkçe idi. Hedefin netliği, himmet ve gayretlerin bir yere temerküz etmesini sağlıyor,
Hayvanlar âleminin enteresan üyelerinden birisi olan karıncalar, arı ve termitlerin de dâhil olduğu “Sosyal Böcekler”kavramı altında incelenirler. Bir milyondan fazla türün bulunduğu böcekler sınıfı içinde,
Bir kelebeğin hayat hikâyesi, dişi kelebeğin genellikle bir bitkinin yaprağına yumurtalarını bırakması ile başlar.[1]Daha sonra, yumurtalardan küçük tırtıllar çıkar. Tırtıllar bitki ile beslenerek büyür. Belli
Sahabe efendilerimiz (radıyallâhu anhüm ecmaîn), Resûl-u Ekrem’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) en zorlu zamanlarında ona arkadaşlık eden, onun en güzide yol arkadaşlarıdır. Ashâb-ı Kirâmı tanımak
Kimyada B simgesiyle bilinen bor elementi, oksijen ile bağlanmaya meyilli olduğundan tabiatta birçok bor-oksijen bileşeni mevcuttur. Dünya bor rezervlerinin yaklaşık %70’i Türkiye’de (Kütahya Emet, Balıkesir
Ömrünü Kur’ân ve iman hizmetine adayan Üstad Bediüzzaman, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı askerlerine moral vermiş, talebeleriyle kurduğu milis kuvvetiyle muharebelere iştirak etmiştir. Talebelerini şehit veren
Vecd u tevâcüdün sonunu hayret ve heymanla noktalamıştık. “Hayret”e daha önceki bölümlerde anlatıldığı mülâhazasıyla temas etmeyecek; fakat onun bir başka varyantı sayılan “dehşet”le, makam olmasa
Hiç düşündünüz mü, şu anda akciğerimize aldığımız bir oksijen molekülü, alyuvarlarımıza bağlanarak organlarımıza ve dokularımıza taşınıyor ve sonrasında karbon dioksit olarak akciğerlerimizden atılıyor. Aynı molekül
Uluğ Bey (1394–1449), asıl adıyla Muhammed Turagay Uluğ Bek b. Şâhruh b. Emîr Timur,[1] Timur’un torunu ve Timur Devleti’nin iki yıllık (1447–1449) hükümdarı olup Semerkant’ı
Şırıl şırıl akan ırmağın kenarında Seyrederken ışıl ışıl yıldızları Aşka dönen karanlığın bağrında Mest ederdi ruhları efsunlu yaldızları Göz göze gelir sohbete dalardık Sevgi dökülürdü
Bir günde dört mevsimin yaşanabildiği fedakârlar ülkesine nazar değdi. Herkesi tedirgin ve rahatsız eden, kurgulanmış, sinsi bir uğultu, âdeta insanların ruhlarını teslim aldı. Öyle bir