İncilenen Düşler

Bak şimdi, şu boşluk var ya içimde;
Rüzgârın uğultusu, dönerek yankılanan,
Bir veda kalmış arkaik sarkıtlarda,
Terleyen kristallerde gözyaşı umutlarım…

Bak şimdi, şu yıldız seması nasıl da
Mevlevî âyinleriyle gelir kapıma…
Sensiz boş odaları döner dolaşır,
Bir bûse kondurur gülden yanaklarıma.

Bir rüya gibi alır götürür beni,
Ilgıt rüzgârlarla meçhul illere.
Sen varsın diye sevinçle incilenir düşlerim,
Yakaza kozası örerken biteviye.

Ve ben, bak şimdi senin sıcaklığını
Duyarak mest olurum firdevsî iklimlerde.
Yanağımdaki o gül kokulu bûseni
Taşırım ömür boyu, gittiğim her yerde.

Bir daha “gel” diyebilmek ne mümkün!
Yaktığın ateşte ellerimi ovuştururum zemherilerde…
Ama bir daha yanağıma vuslat bûsesi mümkün!
Evet bu, sevdiğim, deva olur her derde.

Bu yazıyı paylaş