Görüş günü, sabah heyecan ve telaşla başlar;
Kiminin yüzü güler, kiminde çatıktır kaşlar.
Gardiyan isim okurken streslidir bakışlar,
İşte hapiste böyle başlar bir görüş günü.
Gardiyanlar arama yaparlar, biraz zor geçer zaman;
Kimler geldi diye, yüreğin çarpmaya başlar hemen.
Sıraya geçirirler, artık onlardadır dümen
İşte hapiste böyle başlar bir görüş günü.
Camın bir tarafında sen varsın, diğer tarafta gelen;
Yüreklerde hüzün, gözlerde yaş, hiç yoktur gülen.
Biz niye buradayız, Allah aşkına var mı bir bilen?
İşte hapiste böyle geçer bir görüş günü.
Eşin, çocukların karşındadır, telefonu alırlar:
“Canım! Nasılsın, iyi misin?” diye hâl hatır sorarlar.
İçleri doludur, ama sana yine de gülümserler,
İşte hapiste böyle geçer bir görüş günü
Sen de sorarsın onlara: “Nasıl, iyi misiniz?
Merak etmeyin. Bakın, ben iyiyim, hâlimi bilin.
Hüzünlü bakmayın öyle, hadi birazcık gülün”
İşte hapiste böyle geçer bir görüş günü.
Lamba yanar söner, telefonda kesilir ses;
Boğazda düğümlenir konuşma, tutulur nefes.
Gözler buğulanır, bakışlarla konuşur herkes.
İşte hapiste böyle geçer bir görüş günü.
Kınalı gelinler, gözü yaşlı çocuklar uğurlar seni;
Kirli elbiseler gider, gelir yıkanmışlarla yeni.
Koğuşa gelenlerin durumları hâlinden belli,
İşte hapiste böyle geçer bir görüş günü.