
İslâm’ın Büyüsü
Yeryüzündeki insanlık macerası, İslâm’la hedefine ulaşmış ve evrensel bir kurtuluş mesajı olarak yerine oturmuştur. Var olduğu günden beri yaratılış muamması karşısında sürekli didine-çabalaya iki büklüm

Yeryüzündeki insanlık macerası, İslâm’la hedefine ulaşmış ve evrensel bir kurtuluş mesajı olarak yerine oturmuştur. Var olduğu günden beri yaratılış muamması karşısında sürekli didine-çabalaya iki büklüm

Kur’ân-ı Kerim’deki savaş ve cihadla ilgili âyetlerin dar yorumlanması ve Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayat-ı seniyelerinin sanki sadece savaşlardan ibaret gibi anlatılmasından dolayı bugün

“Sizler benim imtihan ettiğim son öğrencilerim olacaksınız.” dedi ve tekerlekli sandalyesini yavaşça sürerek ders verdiği sınıftan ayrıldı. İlerlemiş yaşına ve ağır hastalığına rağmen bizi Katı

Hayatın devam etmesinde, yaratılış kanunları çerçevesinde, kimyevî ve fizikî reaksiyonlar önemli bir rol oynar. Yağmurun yağması, fotosentez hadisesi, metallerin paslanması, toprağa düşen yaprağın çürümesi, sütün

Çocukluğum kömürüyle meşhur bir ilçede geçti. Dağlarda çıkarılan linyit kömürünü 8–10 km uzaklıktaki termik santraline taşıyan, bir çeşit teleferik sistemi olan vargeller vardı. Kömürler silolardan

Bediüzzaman Hazretleri, kâinattaki her mevcudun kendine has bir lisanla Allah’ı (celle celâluhu) zikrettiğini ve bu zikirlerin iç içe geçmiş daireler gibi tek bir merkeze baktığını

Çekilen çile canlar yakan keder, Sızlıyor yüreğim ömrüm pür heder; Kalmadı artık bende bir tahammül, Ne olur lütfedip deyiver “yeter!”.. Bir kor at içime de

Gece ve karanlık denildiğinde, haksız şekilde korku ve şaşkınlıkla anılan hayvanların başında gelen yarasalar, hayret verici hususiyetleriyle her zaman dikkatleri çekmiştir. Efsanelere ve bâtıl itikatlara

Allah’a güven ve itimat ile başlayıp, kalben beşerî güç ve kuvvetten teberrî kuşağında sürdürülen ve neticede her şeyi Kudreti Sonsuz’a havale edip vicdanen itimad-ı tâmma ulaşma ile sona eren âlem‑i emre

Şu fânî zindegâniyle hayât-ı câvidânînin, Telâkî-gâhıdır makber denen son menzil-i ârâm. Hayat ölmekle bitmiş olsa bir şey anlaşılmazdı, Evet, bir ömr-i sânî var: Değil hilkat

Kökeninde siyasetin ve siyasî görüş ayrılıklarının rol oynadığı hadiselerde, âyet ve hadislerin, kendisinin veya taraftar olduğu grubun haklılığı, muhalifinin veya muhalif grubun haksızlığını delillendirme istikametinde

Bediüzzaman Hazretleri, Mesnevî-i Nûriye adlı eserinde, dört anahtar tabire dikkatimizi çeker: “Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim… Kelimelerden