Temmuz Soğuğu ve Melekleşmiş Simalar

Temmuzun sıcağı bıraktı yerini soğuğa
Yılların zulmü bununla vurdu tavana
Yüzler karardı, vicdanlar döndü taşa
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Asırlık duyguları kuşattı kopkoyu bir karanlık
Her yerde fitne ve hastalık
Varlıktan sonra yaşanıyordu çetin bir yokluk
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Kimi Yusuflaşırken kara zindanlarda
Kimi İsa ile gaybubet diyarlarında
Kimi Musa ile seferde, kimiyse hicret yollarında
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Kimi koşturdu durmadan, gecesi gündüzüyle
Kimi inledi etüt sıralarında talebe derdiyle
Kimi sofrasını paylaştı gönül zenginliğiyle
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Atıyordu kalbleri sohbet-i canan derdiyle
Kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu ile
Çoğu ilk kez tanıştı hapis musibetiyle
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Yusuf gibi bir topluluk, her biri iffet abidesi
Yaşadıkları galiba bu çağdaki imtihanın zirvesi
Takılan kelepçeler Allah katında şeref nişanesi
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Rabbinin huzurunda yere konmuş ak alınlar
Medreseye döndü dört duvar kara zindanlar
Ümit olup yağdılar, nurlandı karanlık semalar
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Reca ile dopdolu, Hak diye atan yürekler
Teslim olmuş, tevekkülle şahlanmış yiğitler
Bahar azminde zikir ile melekleşmişler
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Dillerde tesbih olmuş Ashab-ı Bedirler
Arşı titretir seccadedeki ah u eninler
Gün gelir gayretullaha dokunur bu zulümler
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

İnanıyorum vaadedilen günler çok yakın
Cenab-ı Hak neler halk edecek, iyi bakın
Ufukta bahar var, unutma sakın
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Bu yazıyı paylaş