Deniz Yosunları

Hafta içindeki iş yorgunluğunu atmak için sahilde yürüyüşe çıkmıştı. Tatlı tatlı esen rüzgârın sesine, köpürerek kıyıya çarpan dalga sesleri eşlik ediyordu. Biraz yürüdükten sonra deniz kenarındaki bank’a oturdu ve etrafı seyretmeye başladı. Güneşin altında parıl parıl bir deniz, beyaz kanatlarını açarak suların üstünde süzülen martılar… Her şey o kadar güzeldi ki!  Tam deniz kokusunu almaya başladığı anda sahile vuran yosunlar ve onları toplayan insanlar dikkatini çekti. O güne kadar pek önem vermediği, hatta denize girdiğinde üzerine değmesinden tiksindiği, tam bitkiye de benzemeyen bu yeşil parçaları, acaba neden topluyorlardı? Yerinden kalktı, yürüdü, yaklaşınca selam verdi. Konuşmaya başladılar. Konuştukça şaşırıyor ve hayretler içinde kalıyordu. Çünkü, bunların bitkiler için gübre, hastalıklara karşı ilaç, gıda endüstrisi için hammadde olduğunu ilk defa duyuyordu.

Yosunlar okyanus, deniz, nehir ve göllerde, yani hem tuzlu hem de tatlı sularda büyüyüp gelişen çok hücreli canlılardır. Güneş enerjisini kullanarak karbondioksit ve sudan karbohidrat üretebildiklerinden bitki olarak sınıflandırılırlar. Yeşil, kahverengi veya kırmızı renkli türleri vardır. Kırmızı ve kahverengi olanlar sadece denizlerde yaşarken, yeşiller tatlı sularda da (nehirler ve göllerde) ve hatta karada (kayalar, duvarlar, evler ve nemli ağaç kabuklarında) yaşarlar. Deniz yosunlarının çoğu hayatta kalmaları için bir şeye tutunmaları gerekir; sadece birkaç türü denizde serbestçe sürüklenirken gelişebilir. Suların yapısına ve iklime göre büyüklükleri de değişir. Bilinen bütün bitkiler içinde en hızlı büyüyen Büyük Okyanus‘un dev su yosunu Macrocystis pyrifera’nın yaprakları haftada 3 ile 4,5 metre arası boy verebilir. Bu bitkilerin  bir sapı 60-100 metre uzunluk, 100 kg ağırlıklarda olabilir. Su yosunların da, bitkilerdeki yaprak, gövde gibi uzuvlara benzeyen, ancak damar dokusu taşımayan bölümleri bulunur. Fakat yosunların hepsi gözle görülür büyüklükte olmayıp çok küçük, mikroskopik ölçekte olanlar da vardır.

Yosunlar su ortamlarında güneş enerjisini kimyevi enerjiye dönüştürür ve böylece besin zincirinin ilk halkasını oluştururlar.  Okyanuslardaki  yosunlar, bütün dünyanın ihtiyacı olan fotosentetik karbonihtiyacının üçte ikisini üretirler. Sularda yosunlar tarafından gerçekleştirilen fotosentezle canlılara oksijensağlanır. Yosunları zooplanktonlar, bunları ve fitoplanktonları küçük balıklar, küçük balıkları büyük balıklar, bu sonuncuları ise insanlar ve et yiyen hayvanlar yer. Bunlar da ölünce böcek ve bakterilere yem olur; artıklarıyla da bitkiler beslenir. Biz ilk bakışta canlıları birbiriyle mücadele ediyor gibi görürüz, ama hayatın bütününe baktığımızda onların farkına varmadan birbirlerinin yardımına koşturulduğunu anlarız.

Yosun Gıdalar ve Sağlık Koruyucular

Yosunlar gıda olarak da kullanır. Özellikle Asya ülkelerinde, İrlanda ve Galler’de önemli bir besin kaynağıdır. A, B1, B2, B6ve Cvitaminleriyle niasin, iyot, potasyum, demir, magnezyum ve kalsiyumaçısından zengindirler. Çin‘de yaklaşık 70 çeşit su yosunu tüketilmekte, Japonya‘da yaklaşık 20 yosun çeşidi yemeklerde kullanılmaktadır. Bu canlılardan çeşitli vitaminler de üretilir. Bazı yosun çeşitleri “destek besini” olarak ticari işletmelerce yetiştirilir ve paketlenerek satılır. Yosunların yapısındaki kaygan ve yapışkan maddelerden elde edilen alginatlar birçok sahada kullanılır, dünyanın yosunlardan yapılan başlıca alginat ihtiyacını İrlanda, İskoçya ve Norveç sağlar.

Deniz yosunu ve algal ürünler bazı ülkelerde diyetin özel bir kısmını oluşturur. Çin ve Japonya’da kahverengi deniz yosunları (Laminaria, Undariaveya Eckloniatürleri) kurutulmuş olarak tüketilir. Bunlar, balgamın giderilmesine yardımcı, ayrıca iyot kaynağıdır. Çin ve Hint kaynaklarında kanser tedavisi için tavsiye edilir. Kore’de, anneler doğumdan sonraki ilk ay yosunca zengin gıdalarla  beslenir.

Kahverengi yosundan hazırlanmış ürünler, panzehir olarak da kullanılır. Deniz yosunlarındaki iyot ve diğer elementler, vücut tarafından bazı radyoaktif maddelerin emilimini engeller. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, Undariakahverengi deniz yosunundan elde edilen etken maddelerin farelerde zararlı aromatiklerin giderilmesine yardımcı olduğu, kanserle birlikte seyredebilen ve uçuk, su çiçeği, zona çıkmasına sebep olan EBV, HSV ve HIV virüslerine bağlı enfeksiyonların engellenmesinde rol oynadığı gösterilmiştir. Ayrıca, yosunla beslenmenin sağlığı geliştirdiği, koyun ve sığırlarda hastalık direncinin artmasında rol oynadığı anlaşılmıştır.

KahverengiLaminariave Fucalesdeniz yosunları bilhassa Amerika‘da okyanus kıyılarında yetişir. İnsan metabolizması ve gelişimi için çok mühim olan tiroid hormonunun bileşenlerinden iyot mineralinin tabii kaynağı durumundaki bu yosunların yaklaşık 30 farklı türü bulunur.Bilinen faydaları dolayısıyla kahverengi deniz yosunu ihtiva eden şampuan, sabun, krem, vitamin-besin takviyesi ve diyet ürünlerinin bir çok ticari markası vardır.

 İlaç Sanayiinde Yosunlar

Son zamanlarda, kolesterolü düşürme, antikanser ve bağışıklık sistemini geliştirici tesirlerinden dolayı su yosunu ürünleri önem kazandı. Sadece kahverengi deniz yosunlarının muhtevasında bulunan ve sülfatlı bir polisakarit olan fucoidan’ın antioksidan ve antitümör tesirleri gösterilmiştir. Fucoidan kanın damar içinde pıhtılaşmasını önlemekle görevli heparin sülfat tipi reseptörlere yardım eder. Fucoidan’ın son derece tesirli bir antiviral olduğu, dokulara lökosit taşınmasını ve metastazın ilerlemesini engelleme vazifesi gördüğü hayvan deneylerinde ortaya konmuştur.

Japonya ve Kore’de meme kanserinin görülme sıklığı Batı’yla kıyaslandığında dokuz kat daha düşüktür. Hayvanlarda yapılan deneylerde, kahverengi yosunların ve bunlardan elde edilen ürünlerin meme kanseri, akciğer metastazı ve lösemiyi önlemeye yardımcı olduğu anlaşılmıştır. Hayvanların vücutlarında iyot, triptofan, fukoidan veya vitaminlerin bulunması da bunu destekler.

Okinawa’da yaşayan Japonlar’ın uzun ömürlü ve sağlıklı olmaları kısmen deniz yosunuyla beslenmesine bağlanmaktadır.

Gübre Olarak Yosunlar

Yosunların toprak verimliliği ve bitki büyümesi üzerindeki müspet tesirleri vardır ve bu yüzden tarımdaki kullanımı giderek artmaktadır. Yapılan araştırmalar, yosunun toprağın yapısını düzenlediği ve su tutma kapasitesini arttırdığını  ortaya koymuştur. Deniz yosunlarının yapısındaki alginik asitler, topraktaki metallerle reaksiyona girip nemli ortamda şişer. Bunun neticesinde toprak daha tanecikli bir yapı kazanır. Böylece bitkilerin kök sistemi daha iyi gelişir, topraktaki faydalı mikroorganizmaların sayısı artar ve toprak daha havadar bir yapı kazanır.

Deniz yosunları tabiî gübre olarak kullanıldıklarında kolayca parçalanır. Toprağa, bol miktarda makro ve mikro elementler (N, Ca, Mg, Mn, B, Br, I, Zn, Cu, Co) ile birlikte bitki büyüme hormonları (Oksin, Sitokinin, Giberillin) ve betain gibi bileşikler kazandırılır. Bulundukları ortamda ayrıştırılarak faydalı toprak bakterilerinin (Rhizobiumvb) artmasına vesile olur.

Okyanus ve denizler barındırdıkları yosun âlemiyle de dünya çapındaki besin zincirinin önemli bir halkasına ev sahipliği yapar. Yosunlar hem gıda maddesi olarak, hem de muhtevalarında yeralan ve zenginleştirilmek suretiyle ecza sanayi için önem arzeden bileşiklerle insanlığın ihtiyacını karşılayan önemli bir nimettir. Bir kere daha görüyoruz ki, yaratılmış olan her varlığın bir hikmeti var ve boşuna yer işgal etmiyor. Ekosistemin göremediğimiz çok hassas dengeleri içinde bir yaprak parçasının, bir yosunun veya bir mikrobun bile onlarca hikmetini ancak araştırınca farkediyoruz.

Yosunlardan Elde Edilen Bazı Gıda Katkı Maddeleri

Gıda işlemede kıvam arttırıcı ve emülsifiye edici (etlerin sosis, salam üretmek için çeşitli işlemlerden geçiril­mesi) maddeler büyük önem taşımaktadır. Bu maddelerin bir kısmı yosunlardan elde edilir. Bunların başında “alginat”, “agar”, “karragenan” ve “jel” gibi maddeler gelir. Bunlar için büyük miktarlarda yosun toplanır ve işlenir.

Karragenan ilk olarak İrlanda kırmızı deniz yosunundan elde edilmiştir. Karragenanların en önemli özelliklerinden birisi, su veya süt bazlı gıdalarda düşük konsantrasyonlarda kullanıldığında farklı kıvamlarda jel oluşturabilmeleridir. Bu yüzden gıda sanayiinde jel yapıcı, bağlayıcı, koyulaştırıcı ve stabilizör olarak kullanılırlar. Karragenan süt ürünlerinde, süt jellerinde, tart tipi pastaların dolgularında, donmuş tatlılarda, pastörize ve sterilize edilmiş sütlerde kullanılır.

Alginat kahverengi deniz yosunlarının hücre duvarlarında kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyumun çözünmeyen tuzları seklinde bulunur. Bu madde gıda sektöründe meyve yapısının iyileştirilmesi, dondurulmuş jel hazırlanması, patates depolama süresinin uzatılması, dondurmalarda yumuşak bir doku elde edilmesi ve buz-kristali oluşumunun geciktirilmesi maksadıyla kullanılır.

Agar, elde edildiği deniz yosununun kaynağı ve üretim metoduna göre değişik özellikler gösterir, Çok elastik bir jel yapısından kolay kırılabilir bir yapıya kadar geniş bir kullanım sahası vardır. Meyveli pastaların dolgularında, pastaların içine sürülen kremalarda, bezelerde ve benzer pastane ürünlerinde dayanıklılığı artırıcı ajan olarak kullanılır.

Kaynaklar

  1. Helen Fitton, J., Brown Marine Algae: A Survey of Therapeutic Potentials, Alternative and Complementary Therapies, February 2003
  2. Yazıcı, K.,Kaynak, L., Deniz Yosunlarının Organik Tarımda Kullanılma Olanakları, Türkiye 2. Ekolojik Tarım Sempozyumu Bildirileri 14-16 Kasım 2001
  3. Akbaba, G., Biyoteknolojide Mikroalgler, Bilim ve Teknik Dergisi, 28 Ağustos 2003
  4. http://global.britannica.com/EBchecked/topic/314499/kelp
  5. http://www.kamelya.com/arkopharmafucuskahverengidenizyosunutozu-45-kapsul.
  6. http://www.sanalpazar.com/urunalin__kywFucusKahverengiDenizYosunuTozu-130mg-45-Capsul.

Bu yazıyı paylaş